Oturum Aç

Kaydol

Hesap oluşturduktan sonra ödeme durumunuzu ve onayı takip edebileceksiniz.
Kullanıcı adı*
Şifre*
Şifreyi Onayla*
Ad*
Soyad*
E-posta*
Telefon*
İletişim Adresi
Ülke*
Occupation*
*Hesap oluşturmak, Hizmet Şartlarımızı ve Gizlilik Bildirimimizi kabul ettiğiniz anlamına gelir.
Bir sonraki adıma geçmeden önce lütfen tüm hüküm ve koşulları kabul edin

Zaten üyemisiniz?

Oturum Aç

Oturum Aç

Kaydol

Hesap oluşturduktan sonra ödeme durumunuzu ve onayı takip edebileceksiniz.
Kullanıcı adı*
Şifre*
Şifreyi Onayla*
Ad*
Soyad*
E-posta*
Telefon*
İletişim Adresi
Ülke*
Occupation*
*Hesap oluşturmak, Hizmet Şartlarımızı ve Gizlilik Bildirimimizi kabul ettiğiniz anlamına gelir.
Bir sonraki adıma geçmeden önce lütfen tüm hüküm ve koşulları kabul edin

Zaten üyemisiniz?

Oturum Aç

Hayatta herkesi bekleyen
önemli görevler mutlaka vardır

Her kişinin yaşamının her anı ve detayında gizlenmiş, ancak, yaşamın ileri safhalarında netleşecek, belirginleşecek bir anlam mutlaka vardır.

Yaşamda her şey birbiriyle bağlantılı ve ilişki içindedir. Dünya, yaşam tam da bir tuğla ile örülmüş bir duvar gibidir, yani, aradan bir tuğla çekilince duvarın yıkılması gibi.

Kendi hikayem; babam yeni bir şeyler öğrenme merakı olan birisiydi. Babam, 1920’lerde öğrenciyken değişik bir biçimde dil öğreten bir öğretmeninden çok etkilenmiş. Babamın dil öğrenmeyle ilgili hevesini fark eten bu öğretmen, babama boş zamanlarında başka dilleri de öğretmeye çabalamış, kitaplarını paylaşmış, öğlen teneffüsü sırasında beraber çalışmışlar. Bu öğretmenin tutumu muhtemelen benim (E.Lukas) dünyaya gelmeme sebep olmuş. Nasıl mı? II. Dünya Savası çıktığında, babamı asker, rütbesiz er olarak en zor cephelerden birisine nakletmişler. Bu arada, babamın yabancı dillerle ilgili birikimi fark edilmesi üzerine  babam cephe gerisine, merkeze nakledilmiş. Babamın ilk tayin olduğu cephede büyük zayiatlar verilmiş. Kısaca, öz verili bir hocanın desteği ve babamın hevesli ve çalışkan tutumu büyük bir ihtimalle hayatta kalmasına vesile olmuş. Bu durumda ben de varlığımı bir şekilde babamın öğretmene borçluyum.

Buradan da anlaşılacağı üzere her yaptığımız şeyde, her hayata geçirdiğimiz değer ve anlamın gelecekte nelere kimlere katkı sağlayacağını önceden bilemeyiz. Ama, kesin olan bir şey, bir anlamı, değeri yaşama geçirdiğimizde tarihi değiştirmiş olduğumuzdur.

Babam ile ilgili anlattığım hikâye bir önceki yazımda yer alan, yaşamının değersiz olduğunu düşünen ve bu nedenle intihar girişiminde bulunan danışanımı etkiledi. Danışanım yabancı çocuklara Almanca ile ilgili koçluk yapmaya karar verdi. Bu onun küçük Ali ile karşılaşmasına sebep oldu. Ali’nin babası Suriyeli, ancak, göçmenlik başvurusu kabul görmemiş, annesi de Suriye’de ölmüş bir Alman. Öksüz kalmış ve köklerinden kopmuş bu küçük çocukla danışanım yakın bir ilgi geliştirdi. Danışanımın çabaları küçük Ali’nin danışanımın ailesinin yeni bir ferdi olması ile sonuçlanmış.

Bu yeni yetişen çocuğu gördüğümde, danışanımla yakınlaşmış ve hatta ona şaka yapar buldum. Bunun üzerine danışanıma; “yaşamda hepimizi bekleyen önemli şeyler vardır derken ne demek istediğimi anladın mı?” diye sordum. O da esprili bir biçimde “artık aynaya ihtiyaç duymadığını belirtti”.

Bir felaket, değiştirilemez bir kader yaşanan kişilere İpucu

Seni bekleyen bir şeylerin olduğunu fark etmek için camdan aşağı atlaman gerekmiyor. Şimdi, seni beklen önemli şeyin ne olduğunu belki fark edemeyebilirsin. Muhtemelen, kendini duygusal ve zihinsel olarak sağlıklı tutmak için çabalıyorsun. Ya da yaşamının sonraki evresinde netleşecek olanı henüz fark edebilmiş değilsin. Ancak, inanmıyorsan, varsayman gereken şey: şu an belki içinde olduğun sağlık açısından tehlikeli durumun, gizemli bir biçimde seni bekleyen bir anlamın önkoşulu olduğudur.

Elisabeth Lukas “Stillness & Concentration” kitabından alıntıdır p.13-15

Leave a Reply

Resize text-+=